Merhaba, ben İlkim. Yanımdakiler de annem ve babam. 1992 senesinde, Ankara'da dünyaya geldim. Annem el sanatlarına yatkın biridir. Benim de el sanatlarına yatkınlığım kendisinin sayesinde gelişti desem hiiiiç yanlış olmaz. Çocukluğumda hatırladığım en güzel anılarım ya annem ile el işi yaparken dinlediğimiz müzikler, ya da arkadaşlarım ile sokaklarda doya doya oynadığım oyunlar oluyor hep. İlk projem, ortaokulda okurken müfredatımızın göz bebeği El İşi dersinde ödev olarak "Çatal Lucet" ile babaanneme yaptığım lifti. Babaannem, kullanmak yerine salonda aile fotoğraflarının yanına asmıştı lifi. Lise döneminde annem el işi tutkusunu bir üst seviyeye çıkartıp, boncuktan avizeler yapmaya başlamıştı mesela. O dönem ipe geçirdiğim boncuklar yol olsa, aya uzanmasa da Çankaya'dan Batıkent'e yol olurdu.
Biraz da günümüzden bahsedeyim. 2019 yılında, annem ile pandemi nedeniyle 3 ay aralıksız eve kapandığımız dönem fark ettik ki Ankara'nın göz bebeği mahallemizde tuhafiye yok. Nefes almamıza izin verilen o küçük aralarda ihtiyacımız olan malzemeleri alabileceğimiz bir tane dükkan bulamad ık. "Peki, neden bu işi biz yapmıyoruz?" sorusuna gönülden bir "E HADİ O ZAMAN!" cevabı ile yola koyulduk. Ayrancı'nın en güzel sokağı, Yeşilyurt'a küçük ve butik bir Atölye kurduk; Hera Yün Atölyesi. Evet "tuhafiye" değil, atölye. Neden mi? Çünkü mağazamızda bulabileceğiniz ürünlerin yanı sıra, hem grup ve özel örgü dersleri veriyoruz, hem de siz istediğiniz zaman gelip bizim ile örgü örebiliyorsunuz. Yolu düşen herkesi çay içmeye bekleriz!